Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | onur kırıcı durum | indignity i. | ||
Genel | onur kırıcı yayın | libel i. | ||
Genel | onur kırıcı davranış | indignity i. | ||
Genel | onur kırıcı kovulma | dishonorable discharge i. | ||
Genel | onur kırıcı suçlama | attaintment i. | ||
Genel | onur kırıcı olma | derogatoriness i. | ||
Genel | onur kırıcı davranışlar | flagitiousness i. | ||
Genel | onur kırıcı yayın yapmak | libel f. | ||
Genel | onur kırıcı olmayan | offenceless s. | ||
Genel | onur kırıcı olmayan | offenseless s. | ||
Genel | onur kırıcı bir şekilde | discreditably zf. | ||
Genel | onur kırıcı bir şekilde | caustically zf. | ||
Genel | onur kırıcı şekilde | derogately zf. | ||
Idioms | ||||
Deyim | (bir şeyin) onur kırıcı tarafı | the seamier side (of something) i. | ||
Deyim | onur kırıcı bir durumda/şekilde ölmek | die like a dog f. | ||
Politics | ||||
Siyasal | bm işkence ve başka zalimce insanlık dışı ve onur kırıcı davranış ya da cezaya karşı sözleşme | un convention against torture and other cruel inhuman degrading treatment punishment i. | ||